TÝMUR VE DOGU AKINLARI
Osmanlý devleti batýda Alevilerin destegi ile büyüyüp geliþme yoluna girerken,
kurulan Yeniçeri ocagý sayesinde Balkanlar'ýn içine girip topraklarýný geniþletirken
Dogu Anadolu üzerinden Timur akýnlarý görülmeye baþlarlar. Her ne kadar
Osmanlý devleti, Alevi dede baba ve dergahlarýnca, bunlar oluþturan Horosan
Erenleri-Alp Erenler kanalýyla desteklendi ise de Osmanlý padiþahlarý genelde
Sünni inancý benimsemiþlerdi. Buda karþýlýk Dogu'dan beliren Timur ise etkin
yapýsý geregi hem Türk ve hem de Þii-Alevi inanca sahipti.
Timur, Barlas soyuna mensup Taragay Bey'in ogludur. Babasý, Cengiz Han oglu
Çagatay Han'ýn verzirligini yapmýþtýr. Timur, Mogol sultanlýgýnýn son zamanlarýnda
(1335) yýlýnda"Keþ"te dünyaya gelmiþtir. Bir savaþ anýnda yaralanarak topal kaldýgý
için sonradan kendisine "Aksak Timur" lakabý takýlmýþtýr.
Gençlik döneminde çagatay ailesi hükümdarlarýndan Emir Hüsseyin ile birleserek
Mogollar'a bas kaldýrmýs, ülkesine saldýran Türkistan Hukümdarý Tugluk Han'ý
yenmistir. Bu yardým ve yararlýgýndan ötörü Emir Hüseyin kendisine büyük makamlar
vererek kýz kardesiyle evlendirmistir. Bir müddet sonra karýsýnýn ölümü ile irtibarlarý
kesilen Timur, yapýlan bir savasta Emir Hüseyini yenerek Çagatay Hanlýgýna oturmustur.
Kýsa bir zaman içinde büyük bir ikbal kazanan Timur, yapýlan büyük kurultayda Çagatay
devletinin tek varisi olduktan sonra Asya'daki irili ufaklý devleti, Türkistan ve Mogolistan'daki
Cet (get) hanedanýný, Harizm hanedanlýgýný, Tataristan ve Desti Kýpçak'ta Tatar
Hanedanlýgýný, Hint ve Acem hanedanlýklarýnýn tek tek yenerek kurdugu imparatorluga
katmýs, Anadolu'nun kapýlarýna dayanmýstý.
Korku salan Cihangirin darbeleri altýnda hiç bir seyin kuvveti kalmýyordu. Sadece Ermenistan
ve çevrelerindeki beylikler boyun Eymege yazamanlari Ermenistan, "Taherten" adýný bir
prendin idaresinde olup bunun merkezi Erzincan sehri idi. Bu arada güneydogu'da
Mezopotamya da Karakoyunlu hanedanlýgýna baglý idi. Diyarbakýr'da oturan bu ailenin
mirasçýsý Timur'un tehditlerine önem vermeyerek savunmaya hazýrladý. Ancak, Cihangir'in
üstün kuvvetlerine karsý koyamadý. Tatar askerleri Mus ovasýný ezip geçtikten sonra
Erzincan'a yöneldiler. Ahlat Adilcevaz, Van, direnmelere ragmen Timur'un elinde geçti.
Van'ý savunanlarýn kollarý arkalarýna baglanarak, kaleden asagý býrakýldýlar. Ermeni
kirallýklarýnýn istihkamlarý yerle bir edildi. Söylendigine göre bu surlarýn dayanýklýgý
öylesine idi ki, bir tümen asker, yani on bir kisi. Bir gedik açmak için bir tam gün ugrasmýstýr.
Van'ýn düsmesi üzerine Ermeni Taherten de Timur'a boyun eymek zorunda kalmýstýr.
Isfahan'ý alýnmasýndan sonra Iran üzerinden Anadolu'ya giren Timur, Dogu Anadolu'yu ele
geçirdikten sonra Sivas üzerine yürüdü. Bu sýrada buralarýn yöneticileri olan Ahmet Celayir
ile Kara Yusuf, önce Halep kentine, daha sonra osmanlý hükümdarý Beyazýt'a sýgýndýlar.
Yýldýrým Beyazýt, kendisine sýgýnanlara büyük bir konukseverlik gösterdi. Batý Anadolu'da
ise Germiyan, Aydýn, Mentese Beyleri de topraklarý Osmanlýlarca ele geçirildiginden karsýlýk
olarak onlar da Timur'a sýgýnmýslardý.
Yýldýrým Bayezýt'ýn önünden kaçanlar Timur'a, Timur'un önünden kaçanlar da Bayazýt'a her
iki hükümdarý çekistiriyorlardý. Erzincan'ýn Osmanlýlarca alýnmasýndan sonra her iki hükümdar
arasýnda savas tehditleri yapýlmaya baslanýldý. Karsýlýklý Tehdit mektuplarý tarihte büyük
önem kazanmýstýr.
Timur, Yýldýrým Beyazýt'a göz dagý vermek için Sivas'ý kussattý. Kale 18 günde düstü. Sivas,
yakýlýp yýkýlarak yagmalandý. Dört bin Ermeni Sivas'ta diri diri, baslarý iplere bacaklarýna
baglanmak suretiyle onar onar açýlan çukurlara doldurudurlar. Sivas katliamýnda Türkler de vardý.
Öldürülenlerin arasýnda Yýldýrým Beyazýt'ýn oglu Ertugrul da bulunuyordu.
Sivas kaliamý sýrasýnda Beyazýt, Istanbul'u almakla mesguldu. Felaket haberini burada ögrendi.
Derhal kusatmayý býrakarak Anadolu'ya hareket etti. Sivas'ýn düsmesi ve oglunun öldürülmesi
Sultan Yýldýrým Beyazýt'ý fazlasýyla üzmüstü. Denildigine göre Sultan Beyazýt, Anadolu
yaylalarýnda derin ve içli kaval çalan bir çobana rastlar. Fazla duygulanýr. Yaslý gözlerle:
"Çal çoban çal" Sivas gibi sehrin mi yýkýldý?. Ertugrul gibi oglun mu öldü?.." demekten
kendini alamaz.
Sivas kalesinin düsmesinden sonra Timur, Suriye ve Mýsýr taraflarýna yöneldi. Halep önlerine
geldiginde Suriye askerleri ile karsýlastý. Bizzat yönettigi bir savas fillerden kurulu göçlu bir
istihkamý vardý. O zamanki filleri bu günkü tanklarla karsýlastýrmak olasý. Halep önlerinde
korkunç bir bogusma oldu. Filler, hortumlarý ile insanlarý yakalayýp havaya uçuruyor, yere
düsenleri de ayaklarý altýnda eziyorlardi. Mýsýrlýlar, buna dayanamayýp savas alanýný terkettiler.
Ordular düzensiz ve perisan bir sekilde darmadagan oldu. 30 ekim 1400 de Halep düstü.
Direnenler kýlýçtan geçirildi.
Sehrin isgal edilme isi bitip ortalýk yatýstýktan sonra Timur, bilginleri, müderrisleri ve
müftüleri toplayarak onlara sorular sorar. Semerkant, Buhara ve Herat'taki bilginlerin
çozemedikleri proplemleri siz çozmelisiniz der Timur ile Bagdat Müftüleri ve Fakihler
arasýndaki konusmalar söyle geçer:
"-Savasta sehit olanlar kimlerdir ? -Allah'ýn kelamý için savasanlardýr. Ben, bir yarým
adam oldugum halde Acemistan'i, Irak'ý, Hindistan'ý fethettim. -Allah'a sükret ve kimseyi öldürme.
-Allah sahittir ki ben kimseyi önceden tasarlayarak öldürmedim.
Fakat siz kendiniz canýnýza kýyýyorsunuz. Yemin ederim ki kimseyi oldurmem. Sizlere
gelince hayatýnýzý, mallarýnýzý garanti ederim. Bu sozler, ilim adamlarýnýna guven verir.
Timur ikinci tur sorularýný muftulere ve fakihlere yoneltir. "- Haz.Ali'den halifeligi gaspedip
haksýz olarak zorla almaya kalkýsan Muaviye ile Haz.Ali'ini oglu Huseyin'i sehit eden
Yezit hakkýnda ne dusunuyorsunuz?" diye sorar.
Sunnu mezheplerden birine baglý bir kadý: "Onlar din için cihat (savas) ettiler" karsýlýgýný
verince Timur ofkelenir ve soyle bagýrýr:"Muaviye bir Tiran (zalim kýyýcý) Yezit ise bir
cani (agýr suçlu) idi. Eh Halep halký, siz de Haz.Huseyin'i sehit eden Samlýlar kadar itham
altýnda sýnýz."der.
Halep'in fethinden sonra Timur, Mýsýr ordusunu da yenerek Sam-Hama ve Bagdat'ý alýr.
Mogol Haný Hulagu gibi Bagdat'ý bastan basa yýkarak insanlarýn kafalarýndan ehramlar
(piramit) yaptýrýr. Soylendigine gore doksan bin dolayýndaki ordusunun her neferi en az
bir dusman basý getirmeye mecbur ediliyor.
Timur, Mýsýr donusu kisi Karabag ovasýnda geçirerek 1402 yazýnda tekrar Anadolu'ya
girer ve Kemah kalesi onlerine gelir. Kale, on gunluk bir kusatmadan sonra duser.Daha
sonra Erzincan ovasýndan geçerek Sivas uzerinden iç Anadolu ya yonelir. Maksadý Osmanlý
padýsahý Yýldýrým Beyazýtý kozlarýný paylasmaktýr.
Karsýlýklý mektublasmalar ve uzun hazýrlýklardan sonra 1402 yazýnda Ankara'nýn Çubuk
ovasýnda iki ordu karsýlasýr. O gun aksama dek kanlý bir bogusma olur. Sonunda talih,
Timur'dan yana guler. Yýldýrým Beyazýt, Sehzade Musa ve bir kýsým kumandanlarý Timur'a
esir duserler. Savas alanýný terkedip giden sehzadelerden Suleyman, Mehmet ve Isa daha sonra
biribirleriyle taht kavgasýna girerek Osmanlýlar'da "Fetret Devri" denilen basýbos bir devir yaratýrlar.
Beyazýt'ýn esareti uzun surmez. Kimi tahrihciler, Beyazýt'ýn, Timur'un iþkencesine
dayanamayarak yuzugunun altýndaký zehiri içerek intihar ettigini yazarsa da bunun boyle
olmadýgý, Yýldýrým Beyazýt'ýn kederinden oldugu belirlenmistir. Josef Von Hammer'in
belirttigine gore Sultan Beyazýt'ýn, 8.Mart.1403 te Aksehir'de ani bir inme ile vefat etmistir.
Cenazesi ise serbest býrakýlan oglu Sehzade Musa ile Bursa'ya gonderilmistir.