pazarbelen
  Namik kemal fikralari
 

Namik kemal

Sifirdan

Bir kadýnla en çok kimin birlikte olabileceði konusunda bir yarýþma yapýlýyormuþ, dayanýrsa kadýn dayanamazsa yarýþmacý büyük ödülü alacakmýþ. Nam-ý Kemal de oradaymýþ. Her postadan sonra da duvara çarpý atýlýyormuþ. Alman baþlamýþ 1,2,3.. týkanmýþ. Ýngiliz baþlamýþ 3,5,7.. o da týkanmýþ. Fransýz 15,20.. derken o da kalmýþ. Bizim Nam-ý Kemal baþlamýþ 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmýþ kadýn iþ kötü, Nam-ý Kemal'in duracaðý yok, 95.yi yaparken "yok efendim bu 94." diye tutturmuþ. Nam-ý Kemal, "Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boþuna mý çarpý atýyoruz, sayýyoruz" dese de kadýn dinlemiyor, "hayýr bu daha 94." diyormuþ. En sonunda bizimki zývanadan çýkmýþ: - "Baþlarým þimdi çarpýna da sana da, sil hepsini sýfýrdan baþlýyoruz."

Yüzme bilmeyenler terketsin

Bir gün stadyumda en çok kim boþalacak diye yarýþma düzenleniyor. Önce Alman boþalýyor ve tam 2 litre çýkartýyor, spiker stadyumdaki seyircilere "2 litre" diye söylüyor. Sonra Fransýz boþalýyor ve tam 5 litre çýkartýyor. Spiker "5 litre çýktý" diyor seyircilere. Bizim Nam-ý Kemal geliyor. Spikerin elinden mikrofonu alýyor ve þöyle diyor "lütfen yüzme bilmeyenler stadyumu terk etsin."

Sair padisah

Günün birinde þair bir padiþaha ilham perisi gelir ve baþlar yazmaya: - "Çýktým aðaca yedim hamýný mamýný,....?" - "Çýktým aðaca yedim hamýný mamýný,....?" gerisi bir türlü gelmez. Padiþah geceleri uyku uyuyamaz olur þiirini tamamlayamamýþtýr bir türlü. En sonunda ülkesinin bütün þairlerini sarayýnda toplatýr ama yine nafile onlar da bu mýsranýn devamýný getiremez. Sýra en sonunda Nam-ý Kemal´e gelir ve padiþah baþlar: - "Hadi Nam-ý Kemal getir þunun devamýný da ne istersen vereyim sana!" - "Buyrun Padýþahým..." - "Çýktým aðaca yedim hamýný mamýný..." Nam-ý Kemal hemen devam eder: - "Düþersen aþaðý görürsün ananýn *mýný..."

O disarda

Ülkenin birinde çok azgýn bir kadýn varmýþ, kimse bu kadýný cinsel doyuma ulaþtýramamýþ! En sonunda akýllara Nam-ý Kemal gelmiþ olsa olsa bu iþi o becerir demiþler ve onu çaðýrmýþlar.. Nam-ý Kemal´in de "Ben bu iþi ancak karanlýk bir odada yaparým" diye özel bir isteði olmuþ.. Neticede Nam-ý Kemal ve kadýn karanlýk bir odada baþlamýþlar seviþmeye... 1 saat, 2 saat 3,5,7,10,15,20 saat olmuþ ikisinde de týk yok... 24 saat sonra kadýn artýk pes etmeye baþlamýþ ve seslenmiþ: - "Yeter artýk Nam-ý Kemal yeter, ben öldüm!" - "Ne Nam-ý Kemal´ý abla ben Recep!" - "Recep mi? Peki Kemal? O nerde?" - "O dýþarda bilet kesiyo abla"

Karpuz tasimaca

Nam-ý Kemal, Japon, Alman ve Ýngiliz en çok kimin karpuz taþýyacaðý üzerine iddiaya girerler. Jopon der ki: - "Ben iki tane taþýrým.. Koltuklarýmýn altýna birer tane alarak." Ýngiliz der: - "Ben de 4 tane taþýrým.. Ýki tane koltuk altlarýma, iki de omuzlarýmýn üstüne alýrým." Alman da der ki: - "Ben de beþ tane taþýrým.." Herkes þaþýrýr "nasýl taþýrsýn?" - "Ýki tane koltuk altýna alýrým, iki tane omuzlarýmýn üstüne, bir tane de önüme takarým" demiþ. Sýra Nam-ý Kemal'e gelmiþ, o da "9 tane taþýrým" demiþ.. "Nasýl?" demiþler.. - "Ýki tane koltuk altýna, iki tane omuzlarýma alýrým.. Almaný da önüme takarým."

Yalanlar

Uluslararasý yalan atma yarýþmasýnda üç ülke finale kalýr, Almanya, Fransa ve Türkiye... Türkiye´yi temsilen de Nam-ý Kemal oradadýr. Jüri yarýþma konusunu ortaya atar: "Batan bir gemidekileri nasýl kurtarýrsýnýz?" Önce Alman Palavracý dizer yalanlarý: - "Ben çok iyi bir yüzücüyümdür. Gemideki bütün insanlarý yarým saat gibi kýsa bir sürede gide-gele, gide-gele karaya taþýrým." - "ohaaa" der Fransýz ve bu sefer o baþlar: - "Ben de sýçarak büyük bir ada oluþtururum ve insanlarý o adaya çýkartarak kurtarýrým!" Sýra Nam-ý Kemal'dedir oda okkalý bir yalan söyler: - "Bende de öyle bir "þey" var ki onu þöyle gemiden karaya doðru bir uzattým mý köprü olur ve bu insanlarý köprüden geçirir kurtarýrým." - "Çüþþþ..." der Fransýz, "hiç o kadar büyük þey olur mu?" Bizimki cevap verir: - "Öyle *öte böyle þey!"

Yapma Kemal

Bir gün Nam-ý Kemal bir yarýþmaya katýlmýþ. Yarýþma en çok kadýn yapma yarýþý. Neyse 1. yarýþmacý baþlamýþ, spiker sayýyor: - "1,2,3,4,5,6..7...8" 2. yarýþmacý, spiker sayýyor: - "1,2,3,4,5,6,7,8..9,10...11 çok güzeeel" Neyse sýra Nam-ý Kemale geliyor, spiker sayýyor: - "1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14 oda ne Nam-ý Kemal seyircilerin arasýna daldý 15,16,17,18.. Yapma Kemal..."

Ensesine vurulacak kadin

Zenginler kulübü özel bir yarýþma düzenlemiþti. Açýk havada yapýlacak olan bu yarýþmanýn etaplarý þu þekildeydi, ortada bir masa ve masanýn üzerinde çok sert bir içki olacaktý, yarýþmacý bu içkiyi bir dikiþte içecek, ondan sonra koþarak karþýdaki maðaraya girecek, maðaranýn içindeki çok vahþi bir ayýnýn ensesine bir tokat vurup maðaranýn diðer kapýsýndan dýþarý çýkacak ve dýþarda bekleyen çok güzel bir kadýnla seviþecekti. Bu etaplarý tamamlayabilen yarýþmacý birinci olacaktý... Ýlk olarak Alman yarýþmacý tezahüratlar içinde masanýn yanýna gelir, seyircileri selamladýktan sonra içkiyi kafasýna diker. Fakat içki o kadar serttir ki Alman bunu içer içmez olduðu yere yýðýlýp kalýr. Ýkinci olarak masanýn baþýna Fransýz gelir, o da seyircileri selamladýktan sonra kendinden gayet emin bir þekilde içkiyi kafasýna dikip maðaraya doðru fýrlar, fakat tam maðaranýn aðzýna geldiðinde içkinin tesiriyle sýzýp kalýr. Onu da alýp götürürler. Son olarak Nam-ý Kemal masanýn yanýna gelir. Diðer yarýþmacýlar iri yarý izbandut gibi adamlar olduðu halde, Nam-ý Kemal ufak tefek, tok karnýna 48 kg. gelen bir adamdýr. Seyirciler epey gülüþürler fakat bizimki gayet kendinden emin bir þekilde içkiyi kafasýna dikip gözlerini 15-20 saniye kapalý tuttuktan sonra yýldýrým gibi fýrlayýp maðaradan içeri girer. Biraz sonra içerden hýrýltýlar, gürültüler, baðrýþmalar, feryatlar gelmeye baþlar. Aradan 20 dakika geçer Kemal ortada yoktur, 30 dakika yok derken tam 45 dakika sonra diðer kapýdan kan-ter içinde çýkan Nam-ý Kemal, elinin tersiyle alnýndaki teri silerek baðýrýr: - "Nerede ensesine vurulacak kadýn?"

Zurna

Kralýn bir kýzý vardýr ve daha önce hiç cinsel deneyimi olmamýþtýr. Kral bir gün kýzýyla cinsel iliþkiye girmemek þartýyla isteyenin kýzýyla evlenebileceðini ilan eder. Adaylarýn içinden Nam-ý Kemal'i seçer. Nam-ý Kemal bir süre sonra güzel kýzýn yanýnda olup da ona dokunamamaktan sýkýlýr. Sonunda dayanamayarak penisini çýkartýr. Ýlk defa penis gören kýz "bu ne" diye sorar Nam-ý Kemal'e; o da "zurna" diye cevap verir. Bunun üzerine kýz zurnayý çalmaya baþlar ve bir süre Nam-ý Kemal olayý böyle götürür. Kemal sonunda sýkýlýr ve bir gün kýz zurnayý istediðinde onu bahçede kaybettiðini söyler.. Kýz da babasýna Nam-ý Kemal'in zurnasýnýn bulunmasýný istediðini söyler. Bütün saray bahçede Kemal'in zurnasýný aramaya baþlar, kýz etrafa bakarken bir anda babasýnýn elbisesinin altýndan sarkan penisi görür ve babasýna "baba, baba iþte zurna burda" der ve çekiþtirmeye baþlar. Telaþlanan kral, "kýzým býrak o annenin zurnasý" der..

Topa tutulur

Bir gün padiþah bir yarýþma düzenlemiþ. Kýzýný halkýn önünde soyunduracak ve þeyi kalkmayana büyük miktarda altýn verecekmiþ. Ülkenin her yerinden yarýþmaya katýlanlar olmuþ.. Tabi bir de Nam-ý Kemal.. Ama diðerlerinden daha hazýrlýklý gelmiþ o. Þeyini, kalkmasýn diye bacaðýna dolamýþ... Yarýþma baþlamýþ. Padiþahýn kýzý da ne öyle, güzeller güzeli.. Taþ gibi bir vücudu var, dayanýlacak gibi deðil... Hal böyle olunca da herkesin þeyi kalkar; kurþuna dizilir, bizim Nam-ý Kemal'in bacaðý kalkar; topa tutulur!

Gösterdim

Kralýn bir atý varmýþ. Bu at çok üzgünmüþ ve hep aðlarmýþ. Atýnýn derdine çare arayan kral, ülkeye haber salýp "atýmýn saðlýðýný yerine getireni zengin ederim" demiþ. Nice doktorlar, paytarlar gelmiþ ama faydasýz.. Olayý duyan Nam-ý Kemal hemen kralýn yanýna gitmiþ: - "Ben bu iþi yaparým" demiþ. Kral: - "Ama nasýl olur, nasýl yaparsýn" demiþ. - "Boþver onu, sen paradan haber ver" demiþ Kemal. Neyse anlaþmýþlar sonunda ve Namýk Kemal atýn yanýna gidip kulaðýna birþeyler fýsýldamýþ. Birden at gülmekten kýrýlmaya baþlamýþ. Namýk Kemal parasýný almýþ, kral da mutlu olmuþ. Aradan 1-2 ay geçmiþ. At gülmekten yemek yiyemiyormuþ. Kral Namýk Kemali tekrar çaðýrmýþ: - "Bu ata birþeyler oldu ama sýkýldým artýk, bunu eski haline getirirsen sana daha çok para veririm" demiþ. Atýn yanýna giden Namýk Kemal kýsa sürede geri dönmüþ. At ise eski halini almýþ ve baþlamýþ hüngür hüngür aðlamaya. Kral dayanamayýp sormuþ: - "Nasýl güldürüp aðlattýn be adam?" - "Ýlk seferde, benimki seninkinden büyüktür, dedim, gülmeye baþladý." - "Ya ikincisinde?" - "Çýkarýp gösterdim."

 

 
  Heute waren schon 23 Besucher (34 Hits) hier!  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden